Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
allow of
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
elverişli/müsait olmak, elvermek.
A premise that allows of only one conclusion
: Bu önermeden tek
bir sonuç çıkar.
The matter allows of no delays
: İşin gecikmeye tahammülü yoktur.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
allow of no delay
gecikme kabul etmemek
Fiil
allow of something
birşeye olanak tanımak
Fiil
allow of something
birşeye olanak vermek
Fiil
allow of something
birşeye imkân tanımak
Fiil
allow of something
birşeye imkân vermek
Fiil
allow a less onerous burden of proof
ispat kolaylığı sağlamak
İsim, Hukuk
allow land to go out of cultivation
toprağı işlemeden bırakmak
Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.